İstanbul’un fethini kutlamak için her yıl geleneksel olarak düzenlenen ve bu sene 27-29 Mayıs’ta Bolu’nun Göynük ilçesinde yapılacak Uluslararası Fetih Kupası’nın 9’uncusu yarın başlıyor.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Okçular Vakfı, Türkiye Okçuluk Federasyonu ve Dünya Okçuluk Federasyonu iş birliğiyle düzenlenecek organizasyon, bu yıl 30’un üzerinde ülkeden 200’e yakın sporcunun mücadelesine sahne olacak.

Aynı anda hem geleneksel hem de modern okçuluk kategorilerinde düzenlenen dünyadaki tek organizasyon olan Uluslararası Fetih Kupası’nın 9’uncusu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri altında gerçekleştirilecek.

Sosyal mesafe kurallarına uygun yarışacak sporcular, alınan tedbirler doğrultusunda dezenfekte edilmiş oklarla hedef kağıtlarına atış yapacak.

Organizasyonun tanıtımının yapıldığı basın toplantısı, Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan Akşemseddin Hazretleri’nin kabrinin bulunduğu Bolu’nun Göynük ilçesinde düzenlendi.

Türbe önünde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bolu Valisi Ahmet Ümit, ok ve okçuluğun, dünyada neredeyse insanoğluyla başlayan çok önemli bir gelenek olduğunu, Türk milleti kadar hiçbir milletin bu spora sahip çıkmadığını söyledi.

Ok ve okçuluğun hem bedene hem de ruha hitap eden efsane bir spor dalı olduğunu vurgulayan Ümit, “Tarihine baktığımızda yükselerek devam eden okçuluk, 16. yüzyıldan itibaren yerini ateşli silahlara bırakmıştır ancak milletimizde ve kültürümüzde ok ve okçuluk yok olmamıştır, sürekli sahip çıkılmıştır.” diye konuştu.

Akşemseddin Hazretleri’nden de bahseden Vali Ümit, organizasyonun Bolu’da yapılmasında emeği geçenlere teşekkür etti.

Erdoğan: “Fetih süresince Fatih’e yeni ufuk çizmesi anlamında Akşemseddin önemli”

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan, Fetih Kupası’nın dünyada geleneksel okçulukla olimpik ve makaralı yay okçuluğun birlikte yarışıldığı en güçlü ve en iddialı turnuva olduğunu kaydetti.

Vakıf olarak bütün etkinlikleri dünyanın ve Türkiye’nin değişik yerlerinde koordine ettiklerini dile getiren Erdoğan, şu anda huzurunda bulundukları Akşemseddin Hazretleri’nin de bu anlamda çok önemli bir figür olduğunu söyledi.

Erdoğan, “İstanbul’un manevi Fatih’i” dendiği zaman İstanbul’un Fatih’ini yetiştiren hocası Akşemseddin’in ayrı önem arz ettiğini belirterek, “Fetih süresince yaşanan zorluklarda Fatih’e yeni ufuk çizmesi anlamında Akşemseddin önemli. Anadolu’nun zengin irfan geleneğinden beslenen bir sufi olması, Hacı Bayram-ı Veli’nin müridi olması yönüyle önemli. Anadolu’nun her bir yanına gittiğiniz zaman bu geleneğin temsilcilerini görüyorsunuz. Birbirleriyle bağlantılarını, ilişkilerini okuyorsunuz. Bu anlamıyla da bu toprakları vatan yapanın, şehitlerimizin kanları yanında bu irfan geleneği olduğunu hatırlamış oluyoruz.” şeklinde konuştu.

“Zalimin zulmü, en son Kudüs’te tezahür etti”

Dünyanın buhranlarla boğuştuğu bir dönemin yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir tarafta salgın hastalık, bir yanda zalimin zulmünün en son Kudüs’te tezahür edişinin ortaya çıkışı… Artık masumların canına nasıl hiç saygı göstermediklerini, kıymet vermediklerini biliyorduk ama hiç olmazsa en kötü savaşlarda bile düşmanının inancına, dini bayramına, gününe saygı gösterildiğini tarih boyunca okumuşuzdur. Cahiliye devri dediğimiz Peygamber efendimizin döneminde dahi haram aylarda, kızlarını diri diri toprağa gömecek kadar vahşi adamlar bile birbirlerine savaş ilan etmemişler.

‘İnsan haklarının, demokrasilerin devri’ denilen böylesine bir zamanda dahi dünyada demokrasi olarak tanınmış bir ülke, güya ‘düşman’ olarak gördüklerinin inancına, kutsalına, bayramına, Kadir Gecesi’ne bakmadan onların canına kastedebiliyor. Bu, dünya için bir zillet dönemi, hakikaten bir buhrandır. Fetih, açılma, açma demektir. Sadece şehirlerin kapısının açılması değil, insanların gönüllerinin de karanlıktan aydınlığa çıkmasıdır, zilletten nura kavuşmasıdır.”

Erdoğan, Fetih Kupası’nın, spor yapmanın, gençleri bir araya getirmenin, gençlere fetih ruhunu anlatmanın bir vesilesi olduğunu dile getirerek, “İnşallah gençlerimiz de Akşemseddin’i tanırlar, Akşemseddin’in Fatih Sultan Mehmet Han’a verdiği ilhamı anlamaya çalışırlar. Böylelikle dünya da bu buhranlardan nice fetihlere kavuşur.” ifadelerini kullandı.