12 Kasım 1999 tarihinde merkez üssü Düzce olan ve İlimizde 48 kişinin öldüğü, 354 kişinin yaralandığı ve çok sayıda binanın hasar aldığı depremin 21’nci yılı nedeni ile anma etkinlikleri düzenlendi.
Koronavirüs salgını sebebiyle alınan genel ve yerel tedbirler çerçevesinde maske ve sosyal mesafe kurallarına uyularak Demokrasi Meydanı’nda sınırlı sayıda katılımla gerçekleştirilen anma etkinliklerine Bolu Valisi Ahmet Ümit, Garnizon Komutan Vekili Piyade Komando Albay İslam Can, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, Vali Yardımcısı Çağlayan Kaya, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Ömer Ersever, İl Afet ve Acil Durum Müdürü Cengiz Çavuş, daire müdürleri ve vatandaşlar katıldı.
STANTLAR GEZİLDİ
12 Kasım 1999 Depremi Anma günü etkinlikleri kapsamında İtfaiye, Kızılay, AFAD, İHH ve UMKE tarafından açılan stantları gezen Bolu Valisi Ahmet Ümit ve beraberindekiler, stantlarda yer alan ürünleri inceleyerek görevlilerden bilgi aldılar.
Stantları gezen Bolu Valisi Ahmet Ümit, AFAD Mobil Haberleşme ve Koordinasyon Aracında da incelemelerde bulundu. Afet sonrası koordinasyonu sağlamak için haberleşmenin çok önemli olduğunu belirten Vali Ümit, Giresun’da yaşanan sel felaketi ile İzmir yaşanan deprem felaketi sonrası ilimizden afet bölgelerine gönderilen ekiplere çalışmalarından ve katkılarından dolayı teşekkür etti.
DEPREM FOTOĞRAFLARI İNCELENDİ
12 Kasım Depremi Anma günü dolayısıyla hazırlanan ve 1999 depremi sonrası çekilen fotoğrafların yer aldığı fotoğraf sergisini gezen Sayın Valimiz Ahmet Ümit ve beraberindekiler, sergilenen fotoğrafları inceleyerek fotoğraflar hakkında bilgiler aldılar.
“İNSANI DEPREM DEĞİL BİNALAR ÖLDÜRÜYOR”
Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu belirten Bolu Valisi Ahmet Ümit, “Türkiye’nin yüzölçümünün % 92’si, nüfusunun ise % 95’i her an deprem tehlikesiyle karşı karşıya. 12 Kasım 1999 tarihinde Bolu’da çok vahim bir hadise yaşandı. Tüm Türkiye, büyük bir üzüntüyle deprem sonrası buradaki çalışmaları gördü, ama devletimiz ve milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde kısa sürede yaraları sardı, büyük oranda eksiklikler giderildi. Her zaman deprem riskiyle karşı karşıyayız. Ama esas itibariyle insanı öldüren deprem değil, depreme karşı dayanıksız yapılardır, tedbirsizliktir, eğitimsizliktir. Bu bilinçle hem ülke olarak hem de Bolu olarak çok önemli mesafeler kat ettik ve kat etmeye devam edeceğiz” dedi.
“HER AN DEPREME HAZIRLIKLI OLMALIYIZ”
Sayın Valimiz Ahmet Ümit konuşmasına şöyle devam etti: “Depreme karşı, hem kamu kurum ve kuruluşları olarak hem de vatandaş olarak üzerimize düşen görevleri yapmalı, gerekli tedbirleri almalıyız. Biz Valilik olarak bu sene 21 okulumuzun güçlendirmesini tamamlayarak öğrencilerimizin eğitim hizmetine sunduk. Bütün okullarımız depreme dayanıklılık anlamında kontrol ettirildi. Ama netice itibariyle, depremin ne zaman ve nasıl geleceğini, kuvvetinin ne olacağını, şiddetin nasıl hissedileceğini tahmin etmek mümkün değil. Bunun için her an depreme hazırlıklı olmalıyız.
1999 depreminden önce yapılan binaların sahiplerinin talepte bulunmaları halinde Valilik ve İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü olarak vatandaşlarımıza koordinasyon içinde rehberlik yapmaya hazırız. Sağlık için ne yapılması gerekiyorsa onun yapılması gerekiyor. Afetlere karşı tekniğin, teknolojinin getirdiklerine riayet etmek durumundayız. Mantığın yolunu bilmeliyiz ve bulmalıyız. Bilimin dediğini yapmalıyız. Asla ama asla kaliteden ve nitelikten taviz vermemeliyiz. Yaptığımız yeri ucuza mal edeceğiz diye gerek kendi hayatımızı gerekse başkasının hayatını tehlikeye atmamalıyız.
12 Kasım 1999 depreminde kaybettiğimiz vatandaşlarımız başta olmak üzere bütün depremlerde kaybettiğimiz canlarımızı rahmetle yâd ediyorum. Allah hepsine rahmet eylesin, makamları cennet olsun. Geride bıraktıklarına sabırlar diliyorum. Rabbimiz böyle belalardan hepimizi ve nihayetinde tüm insanlığı muhafaza etsin.”
Salgınla mücadelede yeni alınan tedbirler hakkında da bilgiler veren Vali Ümit, “Koronavirüsten hastanede yatan hastalarımızın ve kaybettiğimiz vatandaşlarımızın % 80’i 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımızdan oluşmaktadır. Bunun için bugünden itibaren 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımız sadece 10:00-16:00 saatleri arasında dışarıya çıkabileceklerdir. Bu saatlerin dışında meskenlerinden çıkan 65 yaş ve üzeri vatandaşlarımıza yasal müeyyideler uygulanacaktır. 65 yaş üstü vatandaşlarımız yolcu yoğunluğunun en az olduğu saatler olması dolayısıyla dışarıda olabilecekleri 10-16 saatleri arasında toplu taşımalardan da faydalanabilecekler.
Pandemiyle mücadelenin en önemli unsurlarından birisi maskedir. Maske ve mesafeden asla taviz vermemeliyiz. Açık alanlarda, caddelerde ve sokaklarda maskeyi usulüne göre kullanmayı engellediğinden dolayı sigara içilmesini, gıda tüketilmesini vb. eylemleri Ağustos ayında durdurmuştuk. Bugün itibariyle meskenler dışında kalan her alanda maskeyi usulüne göre kullanmayı engelleyecek bütün eylemler durdurulmuştur.
Sağlığımız için, üretime ve eğitime ara vermemek için pandemiyle mücadelede alınan tüm tedbirlere titizlikle riayet etmeliyiz. Mecbur kalmadıkça kalabalık ortamlarda bulunmayalım, ev ziyaretlerine ara verelim. Pandemiyle mücadele topyekûn bir mücadeledir. Devlet ve millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde pademiyle mücadelemizi sürdüreceğiz. Depreme karşı hazırlıklı olmak önemli salgınla mücadele de çok önemli ” dedi.
12 Kasım 1999 depremi başta olmak üzere depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımız için Kuran-ı Kerim tilavetinin yapıldığı anma etkinlikleri İl Müftüsü Orhan Genç tarafından dua yapılmasının ardından sona erdi.