Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın “(Kovid-19 nedeniyle) Ölenlerin çok büyük çoğunluğu bir ayağı çukurda olan insanlardı.” sözlerine ilişkin, “Yaşlılar bizim başımızın tacı, gönlümüzün ilacı, huzur kaynaklarımız ve toplumuzun bereketleridir.” dedi.

Vali Ümit, Başkan Özcan’ın Nilüfer Park’ta düzenlenen basın toplantısında, “Kentte Kovid-19 nedeniyle kaç kişinin hayatını kaybettiği” sorusu üzerine, “Son olarak bir rakam alamadım ama herhalde valiliğin mi bir açıklaması vardı? Yerel basında okudum 40 civarında diye. Yani şöyle söyleyeyim ölenlere baktığınızda, büyük bir çoğunluğu başka hastalıktan muzdarip olan, yaşı da oldukça ileri yaşta olan kişiler. Yani ölenlerin çok büyük çoğunluğu bir ayağı çukurda olan insanlardı.” ifadesine ilişkin açıklamada bulundu.

Özcan’ın üzücü bir ifade kullandığını aktaran Vali Ümit, “Yaşlılarımız bizim onur kaynaklarımız. Soframızın huzurlarıdırlar. Devletimizin ve milletimizin simgesi, problemlere karşı adeta sigortalarımız ve paratörlerimizdir. Yaşlılara karşı söz söylemek kimsenin hakkı ve haddi olmadığı gibi yaşlılarımızın daha huzurlu ve uzun  yaşamaları için elimizde gelen gayreti sarf etmek hepimizin görevi.” diye konuştu.

Bütün çalışmalarımızın ana ekseninde insanımızın ve yaşlılarımızın  bulunduğunu vurgulayan Vali Ümit, “Hem huzurevlerimiz de hem de ailelerimizde, toplumsal yapının içerisinde, özellikle şehit yakınlarımızda, gazilerimiz de kısacası toplumun her kademesinde biz yaşlılarımızı özenle korumaya ve kollamaya gayret ediyoruz.” ifadesini kullandı. 

“Bizim onlara ihtiyacımız var”

“Onların bizlere değil bizim onlara ihtiyacımız var.” diyen Ümit, sözlerine şöyle devam etti:

“Bizim inancımızda, kültürümüzde, medeniyetimizde, gelenek ve göreneğimizde yaşlılarımız, hayatın tam da içerisinde toplumumuzun bereketleri, problemlere karşı paratönerleri ve dua merkezleridir.” 

Vali Ümit, yaşlıların her birinden dünyanın duasını aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Onların duaları olmasa nasıl yaşayacağız. Ailede yaşlı sahibi olmak kısmet sahibi olmak demektir. Onun için yaşlılarımız her türlü hürmete, sevgiye, saygıya, ilgi ve alakaya layık. Biz bu bilinçle ve anlayışla hareket ediyoruz. Kamu ve valilik olarak bütün çalışanlarımız olarak bu mantık ve anlayışla yaşlılarımızı seviyoruz. Elimizden gelen gayreti bugüne kadar onların huzuru için gösterdik. Daha sağlıklı, daha huzurlu olmaları, daha uzun yaşamaları için bize daha çok dua etmeleri, toplumumuza daha çok duayenlik etmeleri için bütün gücümüzle gayret ettik. Gayret etmeye devam edeceğiz. Tüm büyüklerimizi, ağabeylerimizi ve ablalarımızı hürmetle ve muhabbetle selamlıyorum. Hepsine sağlıklı, huzurlu ve hayırlı ömürler temenni ediyorum. Eğer böyle bir şey söylendiyse böyle bir sözden de üzüntü duyduğumu kesin olarak ifade etmek istiyorum.”