Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Çetinkaya yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Gazetecilerimizin 24 Temmuz Basın ve Gazeteciler gününü tebrik eder, hayırlı haberlerini bekleriz.
Son 15 yıldır tarıma gerekli desteğin verilmemesi neticesinde Bolu olarak ta birçok değerlerimizi kaybettik. İl merkezi ve ilçelerimizde meşhur olan birçok ürünü maalesef kaybettik. Kıbrıscık pirinci, Seben üzümü, Göynük fasulyesi gibi. Birçok yerli ürünümüzün yerini maalesef hibrit tohumlar, genetiği değiştirilmiş ithal fideler aldı. Maalesef onların da menşei İsrail. Hükümet tohum ıslahı yerine ithal etmeyi tercih etti. Neticesinde de hem yerli değerlerimizi kaybettik, hem de organik beslenmeden uzak kaldık. Eskiden meralarda otlayan sürü sürü hayvanları artık göremez olduk. Yerini ithal etler ve ithal hayvanlar aldı. Biz ve çocuklarımız merada otlayan hayvanın ne etini yiyebiliyoruz, ne de sütünü içebiliyoruz, ne de süt ürünlerini yiyebiliyoruz. Neticede toplum olarak sağlığımız bozuldu. Hastaneleri doldurduk, ilaca bağımlı bir topluluk olduk.
Eğer böyle devam ederse durum daha da vahim hale gelebilir. Derhal önlem alınarak yerli ve organik ürünleri bilinçli bir şekilde destekleyen kararlar alınmalı. Aşırı zirai gübre ve zirai ilaç kullanımı önlenmeli. Tabii olana dönülmeli. Bu arada çevreyi tehdit eder duruma gelen çiftlik gübrelerinin değerlendirilip tabii gübre haline getirecek tesislerin acilen kurulması ve devletin bunda öncülük etmesi gereklidir. Zira Bolu’muzda çok miktarda tavuk ve besi çiftlikleri bulunmaktadır.
Mutlu ve müreffeh bir ülke olabilmenin yolu sağlıklı üretimden geçer. Bunda yöresel ve tabii ürünlerimizin yetiştirilip tüketilmesi insan sağlığı için çok önemlidir. Bu konuda Valilik, İl Müdürlükleri ve Siyasiler raporlar hazırlayarak konunun sıkı bir şekilde takipçisi olmalıdır.
Basından IZA günlerinin ikincisinin merkez Çivril Mahallesi’nde yapıldığını öğrendik. Geçen yıl birincisi Seben Haccağız Köyü Kavakyazısı mevkiinde yapılmıştı. Bu sene neden merkeze alındı? Zira Iza’nın yetiştiği bölge Seben’in 5-6 köyüdür. Iza o yöreye aittir. Bu etkinlik de o yörenin hakkıdır. Bilmeyenler için, Iza genetiği değiştirilmemiş bulgurluk bir buğday çeşididir. Iza’nın desteklenerek üretimin arttırılması ve daha çok mutfağa girmesini sağlayacak çalışmalarından dolayı emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Sonraki yıllarda Iza etkinliklerinin tekrar Iza yöresine alınmasını istiyoruz.dedi.