Bolu’nun Seben ilçesinde, iki aile arasında çıkan ve 4 kişinin öldüğü kavgaya ilişkin haklarında dava açılan 7 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Zeki, Mustafa, Onur, Hasan, Hatice, Metin ve Soner Büyüktopaç katıldı.
Mahkeme başkanı, yargılama devam ederken hayatını kaybeden Mehmet Büyüktopaç’ın vefatının Adli Tıp Kurumu tarafından incelendiğini ve yaşlılığa bağlı nedenlerden kaynaklandığının belirlendiğini bildirdi.
Daha sonra söz verilen, tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin olayın ilk mağdurları olduğunu ve tutukluluk sürelerinin çok uzadığını ileri sürerek, tahliye talebinde bulundu.
Tutuklu sanık Zeki Büyüktopaç da tüm suçun kendisine ait olduğunu belirterek, 2 çocuğunun tahliyesini istedi.
Onur ve Mustafa Büyüktopaç da mahkemeden tahliye talebinde bulundu.
Yaşanan kavgada anne ve babasıyla ağabeyini, sonraki süreçte de dedesini kaybeden Suzan Büyüktopaç ise sanıklara hitaben yazdığı mektubu okudu.
Mektubunda, ailelerini öne sürerek tahliye talebinde bulunan sanıkların, öldürdükleri kişilerin de bir ailesinin olduğunu unutmaması gerektiğini ifade eden Suzan Büyüktopaç, şunları söyledi:
“Tahliye talebinde bulunan bu kişiler benim bir ailem olduğunun farkında değiller çünkü benim de bir ailem, annem, babam, ağabeyim, dedem vardı. Vahşice katledilmeden evvel. Peki hayatları ellerinden alınan bu insanların yaşayamadığı bir dakikanın hesabını kim verecek. Eğer kendinizi savunma amaçlı olsaydınız bu insanların hepsi de ölmezdi. Kurşunlar göğüslerinden kollarından çıkmazdı. Hayati organlarına isabet etmesini istediniz. Öldüklerinden emin olduğunuz halde başlarında beklediniz. Bu da bir çeşit işkence sayılmaz mı? Belki birisi o süre içinde gelip kurtaracaktı ve birisi aramızda olacaktı. Hatta bugün burada şahit olacaktı. Siz bunu da elimden aldınız.”
Sanıklardan Zeki Büyüktopaç’a da seslenen Suzan Büyüktopaç, “Babamı, ‘Küfür ediyordu sussun diye kafasına vurdum.’ dedin ya, onu susturdun şimdilik ama beni susturamayacaksınız. Bu can bu tende oldukça en ağır cezayı almanız için elimden geleni yapacağım. Siz bu işi yıllardır yapmayı planlıyordunuz. O kadar ki, soğukkanlılıkla öldürüyorsunuz, üstünüzü başınızı değiştiriyorsunuz, koyunları da unutmuyorsunuz bu arada. Sanki tavuk öldürdünüz de hiç telaşa bile kapılmıyorsunuz ve aynı rahatlıkla burada ifade verip ‘mağduruz’ demeye de hiç utanmıyorsunuz.” dedi.
Mahkeme heyeti, dava dosyasını esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına göndererek, duruşmayı 27 Şubat’a erteledi.