Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erhan Bayram, Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde Okul Müdürü olarak 2 yıldır görev yapan Murat Bulut’un, okuldaki davranışları ile ilgili “Okul Müdürü Murat Bulut tarafından, okulda görev yapan öğretmenlere, çalışma hayatına ve özel yaşamlarına yönelik, bir eğitim yöneticisine yakışmayacak türden tutum ve davranışlarda bulunulduğu haberleri tarafımıza gelmekteydi” dedi.
Türk Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Erhan Bayram, yaptığı basın açıklamasında iki yıla yakın süredir İl Millî Eğitim Müdürlüğüne bağlı bulunan Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde, Okul Müdürü Murat Bulut tarafından, okulda görev yapan öğretmenlere, çalışma hayatına ve özel yaşamlarına yönelik, bir eğitim yöneticisine yakışmayacak türden tutum ve davranışlarda bulunduğunu söyledi. Bayram yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“İki yıla yakın süredir İl Millî Eğitim Müdürlüğümüze bağlı bulunan Emine Mehmet Baysal Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde, Okul Müdürü Murat Bulut tarafından, okulda görev yapan öğretmenlere, çalışma hayatına ve özel yaşamlarına yönelik, bir eğitim yöneticisine yakışmayacak türden tutum ve davranışlarda bulunulduğu haberleri tarafımıza gelmekteydi. Bu süreç içerisinde iki defa kendisini ziyaret ederek meslektaşları olarak kendisine, bize ulaşan iddialar doğru ise bu iddiaların mobbing suçu oluşturacağını, adlî ve İdarî yönden yaptırıma sebep olabileceğini, ayrıca eğitimci olarak Bolumuzun ve eğitim camiamızın böyle iddialarla gündeme gelmesinin bizi üzeceğini meslektaş hukuku içerisinde ifade etmiş olmamıza rağmen maalesef iddiaların ardı arkası kesilmemiştir.”
“DEDİĞİMİ YAPMAZ YADA BENİ ŞİKAYET EDERSENİZ BU TUTANAKLARI İŞLEME KOYARIM”
“Emri altındaki öğretmenleri diğer meslektaşlarının ve öğrencilerinin önünde azarlamak, vatan hainliğiyle itham etmek, pandemi nedeniyle hiç bir iş yapmadıklarını, yata yata para kazandıklarını söylemek, sendikalarını değiştirtmeye çalışmak, haddini aşarak, öğretmenlerin kişisel sosyal medya hesapları ile ilgili incitici yorumlar yapmak, pandemi koşullarına rağmen uzaktan yapılabilecek toplantılar için öğretmenleri okula gelmeye zorlamak, öğretmenlerin gıyabında, tek taraflı tuttuğu birçoğu asılsız tutanaklarla “dediğimi yapmaz ya da beni şikayet ederseniz bu tutanakları işleme koyarım” tehdidi ile bir çoğu sözleşmeli ve henüz stajyer olan öğretmenleri korkutmaya ve sindirmeye çalışmak, okulda olmadığı günlerde kendisine ek ders yazmak, okul normu içinde yeterli kadrolu öğretmen varken yerlerine ücretli öğretmen görevlendirmek, bu iddiaların sadece bir kısmıdır. Söz konusu iddialar, çalışma hayatıyla sınırlı kalmayıp, öğretmenlerin özel hayatına sirayet edecek kadar ileri gitmiştir. Öğretmenlerimizin çalışma huzurunu ve iş bahrisini olduğu gibi, öğretmenlik mesleğinin itibarını da zedeleyici niteliktedir.”
RESMİ BAŞVURU YAPILDI
“Daha önce yasanmış benzeri baskıcı uygulamaların oluşturduğu olumsuz, hatta bir kısmı hazin sonuçlar örnek olarak önümüzde ve hafızamızda dururken, bu iddiaların sübut bulması ve bu tür uygunsuz uygulamaların devamı hâlinde ortaya çıkması muhtemel olumsuz sonuçlardan eğitimciler olarak meslektaşlarımız adına tedirginliğimizi kamuoyuyla ve yetkililerle paylaşmak istiyoruz. Tüm bunların yanında kurumda gerçekleştirilen iş ve işlemlerde Devletin zarara uğratılıp uğratılmadığının da incelenmesi ve soruşturulması gerektiği kanaatindeyiz. Açıkça ifade etmek isteriz ki, özellikle de “Özel gereksinimli çocuklarımızın” eğitim gördüğü bir kurumda bu tür iddiaların varlığı bile çocuklarımız, eğitim camiamız ve güzel Bolumuz adına başlı başına bir fecaat arz etmektedir. Bu türlü iddiaların varlığı senelerdir ısrarla dile getirdiğimiz “kamu yönetiminde Liyakat” unsurunun ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Tüm bu olumsuz tablo göz önüne alındığında yetkililerden beklentimiz, bir an önce gerekli işlemin tesis edilerek, ilgili okul müdürünün, inceleme ve soruşturmanın selâmeti açısından tedbiren müdürlük görevinden el çektirilmesi, iddialarla ilgili sorumluluğu söz konusu değilse aklanması, iddiaların sübut bulması hâlinde idarecilik görevinin olması gerektiği gibi sonlandırılmasıdır. Türk Eğitim Sen Bolu Şubesi olarak, söz konusu iddiaları içeren resmi başvurumuzu an itibari ile Valiliğimize iletiyoruz. Hak haklıya teslim edilene kadar sürecin takipçisi olacağız. İnanıyoruz ki Bolu Valiliği bir an önce malum şahıs ile ilgili resmi işlem tesis ederek gerekli önlemeleri ivedilikle alacak, öğretmenlerimize ve çocuklarımıza gerekli olan huzurlu eğitim öğretim ortamını geri verecektir.”dedi.