Bolu’da kooperatif kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla Bolu Belediyesi tarafından, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) destekleri ile düzenlenen “Yerel Kalkınma Temelli İşbirliği ve Kooperatifçilik Eğitimi’ bugün başladı. Üç gün boyunca devam edecek eğitimin açılış törenine Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve eşi Meral Özcan, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, proje sorumluları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programda ilk olarak protokol konuşmaları yapıldı.
Şen: “Kooperatifçilik, adaletli gelir dağılımı sağlayan bir modeldir”
Kürsüye ilk olarak Bolu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Kırsal Kalkınma ve Örgütlenme Şube Müdürü Hasan Şen çıktı. Şen konuşmasında kooperatifçiliğin önemine değinerek, “Kooperatifçilikle ilgili onlarca, hatta yüzlerce tanım var. Bunların içinde bir tanesi açık farkla en sevdiğim tanımdır. Bu tanım; ‘Kanaatim odur ki, muhakkak surette birlikte kuvvet vardır. Kooperatif yapmak maddi ve manevi kuvvetleri zeka maliyetleri birleştirmek demektir.’ Mustafa Kemal Atatürk. Kooperatifçilik, sürdürülebilirlik, istihdam, büyüme, yerel kalkınma ve adaletli gelir dağılımı sağlayan insana yakışır bir modeldir.” dedi.
Ateş: “Misafirlerimizin bilgilerinden ve tecrübelerinden faydalanacağız”
Ülkenin ve Bolu’nun gelişmesi için yeni bir girişimci ruhuna ihtiyaç duyulduğunu belirten Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Türker Ateş ise katılımcıların bilgi ve tecrübelerinden faydalanacaklarını söyleyerek, “Buradaki misafirlerimizin bilgilerinden ve tecrübelerinden faydalanacağız. Oda olarak, ilimizin gelişmesi, ülkemizin gelişmesi için yeni girişimcilerin, yeni bir ruhun var olması gerektiğini sürekli söylüyoruz. Sürdürülebilir olması da bizim için çok önemli. İçimizden girişimci çıkarmakla olmuyor. Sermayeye de ulaşmamız lazım. Sermaye yapısındaki hareketlilik de sürekli dengeleri de bozuyor. Sermaye piyasasındaki hareketliliğe sahip olabilmek için birlik ve beraberliğimizi de arttırmak gerektiğine inanıyorum. Sadece bankalardan finans sağlamakla olmaz. Kişisel becerilerimizi, güçlerimizi bir araya getirerek birlik ve beraberlikler oluşturmamız gerekiyor. Bunlardan biri de kooperatifçiliktir. İlimize baktığımız zaman, yaklaşık 3500 – 4000 üyemiz var, bunun %5’i kooperatif. Bunların yüzde 75’i tarımsal nitelikteki kooperatif. Sağlıklı giden kooperatiflerimiz var. Birliklerimiz de var. Bunların gelişmesi gerekiyor, olumsuz olanları da var. Yeni bir sayfa açıldı. Bu kalkınma planında da dile getirildi. Kooperatiflerin tekrar hareketlenmesi gündemde.” diye konuştu.
Özcan: “Sağlıklı işlerliği olan kooperatifler kuralım”
Ateş’in ardından katılımcılara hitap eden Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan da kooperatifçilik kültürünün yakın zamana kadar unutulmaya yüz tuttuğunu belirtti. Özcan konuşmasında, “Gerçekten kooperatifçilik konusu Türkiye’de aslında unutulmaya yüz tutmuştu yakın zamana kadar. Biz aslında kooperatiflerle yeni tanışmadık. 80’li yılları hatırlarsanız, yapı kooperatifleri Türkiye’de çok yaygındı. Bolu’daki, Köroğlu, Özlem, Yunus Emre siteleri bunların örneğiydi aslında. İlk yapı kooperatifleri 80’li yıllarda çok hareketlenmişti. Sonrasında unutuldu. İlimizde çok sayıda kooperatiften bahsedildi ama onların önemli bir kısmı Bolu’nun bitki örtüsü bakımından Türkiye’nin en zengin ili olması sebebiyle ve birçok köyünün orman köyü olması sebebiyle aslında bunlar orman kooperatifleri. Dolayısıyla tarımsal anlamda biraz fazla gelişmiş olabilir nüfusa göre ama tarımsal kooperatif anlamında çok fazla kooperatifimiz yok. Kendim hukukçuyum. Ama kooperatif nasıl kurulur? Kooperatifler nasıl tasfiye edilir? Şuanda hiç faal olmayan kooperatifler var. Onların nasıl tasfiye edileceğini hiçbirimiz bilmiyoruz. Bugün çok değerli konuklarımız var. Kooperatifler Birliği Başkanımız burada, değerli hocamız var. Neptün Hanım var. Neptün Hanım aynı zamanda bizim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımızın da eşi. Tunç Soyer’in de kooperatifçilik adına neler yapmaya çalıştığını ulusal basından takip ediyorsunuz. Ege bölgesi kooperatifçilik anlamında Türkiye’de en önde geliyor. Orada bu işi başarmışlar. Hatta geçen bizde Manisa’daki kooperatiften ciddi miktarda ağaç aldık. Kooperatiflerin avantajları fazla. Belediye gibi kurumlara ihalesiz sadece protokolle dahi hizmet satışı gerçekleştirebiliyor. Bolu olarak iki büyük şehrin arasındayız. 30-35 milyon insanın 2-2.30 saat gibi bir sürede ulaşabildiği bir şehiriz. Dolayısıyla sağlıklı işlerliği olan kooperatifler kuralım. Bugün Neptün Hanım ve değerli konuklarımızdan bunu öğrenelim. Ürettiğimiz ürünleri pazarlama noktasında bir sıkıntı yaşamadığımızı düşünüyorum. Bizde Bolu Belediyesi olarak, Ticaret odamızla birlikte bu konuda sizlere özel olarak katkı ve destek vermek istiyoruz. Hep birlikte başarabiliriz. Yaparsak bunu 4-5 yıl sonra belki kooperatifçilik konusunda konum avantajımızı da kullanarak çok çok iyi yerlere gelebiliriz diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından katılımcılara kooperatifçilikle ilgili bir kısa film izletilerek ardından Köy-Koop Yönetim Kurulu Başkanı Neptün Soyer, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Raşit Uysal ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı tarafından katılımcılara kooperatifçilik eğitimi verildi.